AnasayfaArtvin'den HaberlerDEMİRHAN ELÇİN’DEN TARİHİ KONUŞMA

DEMİRHAN ELÇİN’DEN TARİHİ KONUŞMA

DEMİRHAN ELÇİN’DEN TARİHİ KONUŞMA

Artvin Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (ESOB) Başkanı Demirhan Elçin, “Cerattepe Bizim Kırmızı Çizgimizdir”.

Hayati Akbaş

ARTVİN-Artvin Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği (ESOB) Başkanı Demirhan Elçin, Artvin esnafına yönelik düzenlen panelde yaptığı tarihi konuşması gündem oldu. “Ekonomi Finas Ve Artvin”  konulu panelde kürsüye çıkan Elçin, âdete Artvin esnafının, vatandaşın, kurum çalışanlarının sözcüsü oldu.

Elçin’in konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “Bugün 168 bin nüfustayız. Esnaf sayımız 2001 yılında 8 Bin 637 iken şimdi 6 Bin 145’e düşmüş. Dolayısıyla Artvin küçüldükçe küçülmüştür. Hatta küçülmesi için ülkenin şartları göçe sebep olmuştur. Devlet sağlık ve eğitim şartlarını karşılarsa göçe engel olunur. Nüfus az olduğu için de ticarette ona göre oluyor. Artvin’e gelirken mutlaka kara yolunu kullanmak zorundasınız. Sahilden Artvin sınırına girdiğinizde bir karanlık şehir’e giriyorsunuz arkadaşlar! Başka illerde ışıklar var arkadaşlar! Bunları belediyeler mi veriyor valilikler mi veriyor TEDAŞ mı veriyor?  Bizim şehrimiz ise kap karanlık bir şehir sayın arkadaşlar! Hopa’yı dönünce başka bir ülkeye giriyoruz. Aynı şekilde Yusufeli hududundan çıkınca Erzurum yoluna girdiğimizde arkadaşlar hava alanına girmiş gibi oluyoruz.

Bizle bu yollarımızın bu şekilde yapılarak Artvin’e yatırım yapılıyor da nereye yapılıyor! Bir tünel yaptırıldı hesapsızca yapıldı. Tünelin ucu baraja çıktı arkadaşlar! Bizim için en büyük sorun ulaşım sorunudur.  Devlet devletliğini yapacak biz de vatandaşlığımızı yapacağız arkadaşlar. Her köşe başında bir ulusal marketin şubesi var. Bunlar marketya bizim bakkallarımız daha büyük.  Ulusal marketlerin önünü bir şekilde kapatmamız lazım.”

Elçin; “Artvin Küçüldükçe Küçülüyor”

Artvin’de ki en büyük sorunun nüfus olduğunu dile getirerek Artvin yerel sorunlarından bahseden Elçin, 2001 yılında Artvin de ki Esnaf sayısının 8 bin 637 iken günümüzde 6 bin 145’e düştüğünü söyledi.

Elçin yaptığı konuşmada şu sorunlara değindi: “ Artvin Küçüldükçe küçülen bir şehir. Ülkemizin şartları Artvin’in hem nüfus hem de ticareti düşüyor. Artvin göç ediyor burada bu göç keyfi değil. Ya sağlık sorunlarından ya ekonomik ya da eğitim nedenlerinden dolayı göç ediyor. Eğer Devlet bu ihtiyaçlarımızı Artvin’de karşılatırsa bizimde Artvin merkezde nüfusumuz 100 bin 120 bin olur.

Nüfus olmayınca da ticaretin olması mümkün değildir. Ticaretin büyümesi için nüfusun de büyümesi şart. Nüfusun az olması sadece dayanışmamızın daha iyi, samimi ve sağlam olmasına yardımcı oluyor.

Elçin, “Bizim İçin En Büyük Sıkıntı Ulaşımdır”

Artvin’i en çok geri iten etken Artvin’e nereden gelirseniz gelin karayolları sorunudur. Artvin İl sınırları içine girdiğinizde sanki bir karanlık şehre giriyorsunuz. Diğer şehirlerde yollar aydınlık iken Artvin sınırları içine girince yollarımız kapkaranlık. Buda demek oluyor ki diğer şehirlerde valisi, kaymakamı, belediyesi veya yetkililer var Artvin’de yok. Soruyorum Artvinlinin çektiği nedir. Artvin kara yolları yol değil işkence yerleri sanki. Hele ki bu çağda böyle bir durumu anlamak imkânsız.  Artvin’de yatırım yapılıyor deniyor da bu yatırımların nere yapıldığını anlamıyorum.

Artvin’de yapılan tünel ile adeta fıkralara konu olduk. Bir tünel yapıldı. Kim ve hangi mantıkla yapıldı bilmiyorum ama tünelin ucu baraja çıktı. Bu nasıl bir mantıktır anlayamıyoruz. Bununla ilgili de güzel ama bir o kadar da üzücü bir fıkra anlatayım bir tünel için ihale yapılmış. İhaleye bir Fransız, bir İsveçli birde Türk girmiş. İsveçli demiş ki ben bu tüneli 10 liraya 6 yılda yaparım, 3 yıl proje 3 yılda çalışma olur. Fransız demiş ki ben bu tüneli 5 yılda şu paraya yaparım. Bunun 2 yılı proje çizimi 3 yılı da yaparım. Sıra gelmiş bizim Türk’e demiş ki ben bu tüneli 3 yılda 3 liraya yaparım. Bu nasıl olur diye sorduklarında da demiş ki bir tarafını buradan delerim giderim eğer yola çıktıysa tünel olur, çıkmazsa da yedek tünel olur. Şimdi bizimkisi de orada yedek tünel oldu.

Biz yollarımızın kıvraklığını sorguladığımız da dediler ki bu servis yollarıdır bağrışıp çağırmayın dediler sonra bir baktık ki servis yolu dedikleri oldu karayolu. İşin en kötü hali Hopa’dan bu tarafa buradan da Erzurum sınırına kadar resmiyette bir tane tır yolu yok. Yol zaten değil tır yolu araba yolu bile değil.

Bütün Bu Nedenlerden Dolayı Bizim İçin En Büyük Sıkıntı Ulaşımdır

Devlet genelde ne yapıyor, diyor ki ben rafineri yapmam, ben fabrika işletmen bilmem ne yapmam ben sadece denetleyici olurum. Hakikaten sadece bu hükümet değil bundan önceki hükümetlerde liberal ekonomiyi, serbest piyasa ekonomisi adı altında denetledi ama bu denetleme sadece bir taraflı oldu. Burada ki serbestlik hep güçlü olandan yana oldu. Küçük sınayıcıyı, esnafı kapsamadı. Güçlülere serbest ve onların hudutlarına girmezken küçük esnafın, zor şartlarda ayakta durmaya çalışan vatandaşımızın alanına girmeye çalışıyorlar.

Devlet esnaf sanatkârları korumak zorundadır. Devlet kurumlarının yemekhaneleri, misafir haneleri yolgeçen hanı gibi. Neden bizim esnafımızdan, otelcimizden değil de devlet imkânları kullanılıyor. Böyle olursa benim esnafım nasıl ayakta duracak. Esnaf sanatkârı devlet korumasa burada en büyük tüketici ve alıcı Artvin’de Devlettir. Ne devlet nede Artvin’de ki büyük şirket ve firmalar Artvinli esnaftan bir şey almıyor. Sebep sizde ki mallar pahalı ya da gerekli sayıda mal yok diyorlar ve gidip dışardan alıp getiriyorlar. Açıkça bunların hepsi Artvin’de kimse bunlardan nemalanamıyor da ondan.

Lütfen Devlet Devletliğini Yapsın Bizlerde Esnaflığımızı Yapalım

Artvin’de esnafımıza zarar veren önemli bir durumda sakak başı açılan ulusal marketler. Bu ulusal marketler kazandıkları değil ciroyu bir tane çöpü bile Artvin’e bırakmıyor. Burada bunlara bir çözüm bulunmalı. Bir sınırlama veya kıstas getirilmelidir. Örneğin Hopa ve Kemalpaşa’da Belediye meclis kararı alındı ve dendi ki burada bu kadar sayı yeterli bundan sonrasına izin verilmeyecek.

Önce benim Artvin’imin de 800 tane esnaf sanatkârımın, 400-500 tane ticaret üyesinin hakkı var. Bu yüzden çok daha duyarlı ve mantıklı olmalıyız.

Artvin’de Herkes Turizm Politikası Yapıyor Ama Faaliyet Yok

Artvin’de herkes turizm politikası yapıyor ama bunun için ne devlet bir şey yapıyor nede esnaf. Turizm için esnafın, müteşebbissin önü açılmalı, destek verilmeli.  Ama Artvin’de çok farklı şeyler oluyor. Turizmin olduğu yerde madenden bahsetmek, Madenin olduğu yerde de turizm den bahsetmek abestir. Artvin esnaf sanatkârlar ve ticaret odasıyla benim Cerattepe Kırmızı çizgimizdir” dedi.