DÜNYA KOAH GÜNÜ NEDENİYLE AÇIKLAMA YAPTILAR
Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliğine bağlı Artvin Devlet Hastanesi doktorlarından Göğüs Cerrahi Uzmanı Dr. Selçuk Gürz, KOAH günü olması sebebiyle açıklamalarda bulundu
ARTVİN-Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliğine bağlı Artvin Devlet Hastanesi doktorlarından Göğüs Cerrahi Uzmanı Dr. Selçuk Gürz, KOAH günü olması sebebiyle açıklamalarda bulundu.
Göğüs Cerrahi Uzmanı Dr. Selçuk Gürz şu ifadelere yer verdi: “
KOAH nedir?
KOAH Kronik (Müzmin) Obstrüktif (Tıkayıcı) Akciğer Hastalığı] nefes yollarında mikroplarla oluşmayan, bir iltihaplanmaya bağlı oluşan ilerleyici bir akciğer hastalığıdır. Bu iltihap, akciğerdeki küçük hava odacıklarının harabiyeti (amfizem) sonucu hava yollarının daralmasıyla ortaya çıkar. Hava yollarında daralma ve akciğerin en küçük birimi olan hava kesecikleri (alveol)’ndeki harabiyet giderek artar. Genişlemiş hava keseciklerine giren havanın çıkması zorlaşır, daha da şişmeye başlar. Hava keseciklerindeki bu değişiklikler anormaldir ve kalıcı olur. Bu bulgular “Amfizem’’ olarak adlandırılır.
KOAH’ ta ayrıca küçük havayolları mikrobik olmayan iltihap nedeniyle şişer, balgam üreten bezlerin aşırı çalışması sonucu balgam miktarında artış olur. Daralan havayollarından havanın geçişi güçleşir. Bu bulgular ise “Kronik Bronşit” olarak tanımlanmıştır.
KOAH tanımı içinde “Kronik Bronşit” ve “Amfizem” birlikte yer alır.
Sonuç olarak nefes darlığı ve/veya kronik öksürük ve balgam çıkarma gibi şikâyetlere neden olur. Hastalığın ilk aşamalarında ortaya çıkan öksürük yakınması aslında hastalığın ilk belirtisi olmasına rağmen genellikle bu şikâyet “sigara içimine” bağlanır ve hasta daha geç doktora başvurur. Hastalık bu ilk aşamada saptanabilirse, hastalığın ilerlemesi durdurulabilir. Sigara içimi en önemli risk faktörüdür!!
Belirtileri Nelerdir?
KOAH’ da en sık görülen yakınmalar nefes darlığı, öksürük ve balgam çıkarmadır. Sigara içen kişiler öksürük ve balgamı kanıksarlar ve bu nedenle doktora başvurmazlar. Nefes darlığı nedeniyle fizik aktivitede azalma ortaya çıkar. Eforda nefes darlığı çeken kişi, yol yürümek istemez, günlük işlerini azaltır, markete gitmeye çekinir ve zamanla evden çıkmamayı tercih eder hale gelir. Bu şekilde giderek artan fiziksel aktivite azalması, hastanın yaşam kalitesini bozarak hastalığın ilerlemesine neden olur.
Tanısı Nasıl Konulur?
KOAH’ ın tanısı, basit ve ağrısız bir test olan “nefes ölçüm testi” ile kolayca konabilmektedir. Sigara içmiş ya da içmekte olan ve/veya meslek icabı ya da çevresel ortam gereği tozlu ortamlarda bulunan kişilerde müzmin seyirli öksürük, balgam ve nefes darlığı yakınmalarından en az birinin bulunması halinde kişinin bir göğüs hastalıkları hekimi tarafından görülüp ”nefes ölçüm testini” yaptırması gerekir.
Hastalık Nasıl Bir Seyir Gösterir?
Normal insanlarda 35 yaşından sonra akciğer fonksiyonlarında her yıl belli oranda kayıp olmaya başlar. Ancak bu kayıp sigara içenlerde içmeyenlerden çok daha fazladır. Sigara içenlerin 40-50’li yaşlarda sigarayı bırakmaları durumunda, akciğer fonksiyonlarındaki kayıp kısmen düzelmektedir. Eğer KOAH hastalığının tanısı konup, tedavi başlanmaz ise zamanla nefes darlığı nedeni ile kişi günlük yaşam aktivitelerini yapamayacak hale gelir. Bu durumda hastanın hareket kabiliyeti iyice azalır, yaşamlarını devam ettirebilmek için yakınlarına veya başkalarının yardımına ihtiyaç duyarlar. Ağır ve çok ağır KOAH’ lı olgularda kan oksijen düzeyi iyice azaldığından bu olguların özelikle geceleri, uyku ve efor sırasında en az 15-18 saat süre ile oksijen almaları gerekmektedir. Yani oksijen bağımlılığı meydana gelmektedir. Ne yazık ki hastalığın son döneminde; yalnızca oksijen de yetersiz kalmakta ve mekanik solunum desteği sağlayan cihazlara bağımlılık meydana gelmektedir.
Nasıl Tedavi Edilir?
KOAH ilerleyici bir hastalık olmasına karşı önlenebilir ve tedavi edilebilir bir hastalıktır. KOAH’ lı bir hastanın yapması gereken ilk iş sigarayı bırakmak amacıyla hekime başvurmasıdır. Sigara bağımlılığı tedavi edilebilen bir hastalıktır.
İlaç tedavisinin yanı sıra fiziksel aktivitenin önerilmesi ve uygulanmasının sağlanması; hem hastalık gelişimi, hem hastalığın ilerlemesi ve kötü sonuçlarının önlenmesinde önemli bir adımdır. Yeterli bir fiziksel aktivite için ağır egzersizlere gerek yoktur, haftanın çoğu günleri yapılan orta yoğunluktaki fiziksel aktivite yeterlidir. Herkesin yapabileceği bir aktivite olan yürüyüş, düzenli fiziksel aktivitenin sağladığı hemen tüm yararları sağlayabilmektedir. Sağlığın iyileştirilmesi ve korunması için haftanın en az beş günü, günde en az 30 dakika süre ile orta yoğunlukta fizik aktivite (örneğin yürüyüş) önerilmektedir.”
HAYATİ AKBAŞ