AnasayfaVakıftan HaberlerARTVİNLİLER HİZMET VAKFINDA İLİÇTEN CERATTEPE KONFERANSI GERÇEKLEŞTİRİLDİ.!

ARTVİNLİLER HİZMET VAKFINDA İLİÇTEN CERATTEPE KONFERANSI GERÇEKLEŞTİRİLDİ.!

ARTVİNLİLER HİZMET VAKFINDA İLİÇTEN CERATTEPE KONFERANSI GERÇEKLEŞTİRİLDİ.!

İstanbul’da bulunan Artvinliler Hizmet Vakfı, Artvin’i ve ülkemizi, hatta dünyamızı yakından ilgilendiren hayati öneme sahip çok önemli bir konferans gerçekleştirdi.

Dünyanın, ülkemizin, Artvin’in çevre sorunları ile adeta S.O.S. verdiği göz önüne alındığında, İLİÇ özelinde “İLİÇ’TEN CERATTEPE’’ ye Madencilik konusu, güncelliği ve önemi bakımından son yılların önemli konferansı oldu.

Artvinliler Hizmet Vakfı’nın

İstanbul Kavacık’ta bulunan hizmet binası toplantı salonunda 3 Mart 2024 Pazar günü gerçekleştirilen ve moderatörlüğünü Vakıf Üyesi Mikail YAĞCI’ın yaptığı konferansa konuşmacı olarak ;Türkiye’nin önemli bilim insanı Prof. Dr. Ali DEMİRSOY, Doç. Dr. Oğuz KURDOĞLU, WWF Doğal Hayatı Koruma Müdürü Ömür KULA, Yeşil Artvin Derneği Başkanı Nur Neşe KARAHAN, Avukat Bedrettin KALIN katıldı. Konferansın açılış konuşmasını Artvinliler Hizmet Vakfı Başkanı Esen YAĞCI yaptı.

Başkan Yağcı İliç felâketinin sadece Türkiye’nin değil, bütün dünyanın en büyük maden facialarından biri olduğuna vurgu yaparak, Türkiye’de yapılan vahşi madenciliğe dikkat çekmek ve Artvin’in yüzde 71’nin maden ruhsatı içinde kaldığını, İliç’ten daha büyük bir tehlike içinde olduğu gerçeğine vurgu yaparak konuşmacı ve katılımcılara teşekkür etti. Ayrıca devrim yasalarının kabulü nedeniyle konuşmacılara Atatürk’ün şaheseri Nutuk’u hediye etti.

İlk konuşmacı olarak programa başlayan Prof. Dr. Ali DEMİRSOY, vahşi ve sömürge madenciliğin, sadece dünyanın sonunu getirmekle kalmadığını, insanın, yaşamın da sonunu getirdiğini rakamlarla, örneklerle anlattı. Artvin’i Artvinlilerden çok daha iyi bildiğini, İliç’ten mutlaka her ilin, herkesin ders çıkarmak zorunda olduğunu söyledi.

Doç. Dr. Oğuz KURDOĞLU da Çevre verilen zararın telafisi imkânsız olduğunu, bunun yanında Artvin’in coğrafi olarak oldukça eğimli bir yapıya sahip olduğu için daha büyük zarar göreceğini belirtti. HOD madenciliğini yapacak olan şirketin İliç’te yaşanan faciadan sorumlu şirketin olmasının da dikkate değer olduğunu söyledi.

WWF Doğa Koruma Vakfı Müdürü Ömür KULA, dünyada yaşanan çevresel sorunları örnekleri ile anlatarak bunun insan ve canlı yaşamına yaptığı olumsuz etkiyi dile getirdi.

Yeşil Artvin Derneği Başkanı Nur Neşe KARAHAN, Artvin’in artık bir heyelanlar kentine, coğrafyasına döndüğünü, iki üç günlük yağmurun bile sellere devasa heyelanlara sebep olduğunu, Cerattepe’nin Artvin’in hemen üstünde olduğunu düşündüğümüzde;

Artvin’i İliç’ten daha büyük bir tehlikenin beklediğini şimdiden kendini göstermeye başladığını ve daha birçok maden projesinin hayata geçmek üzere olduğuna vurgu yaptı.

Son olarak mücadelenin hukuki boyutunu anlatan Av. Bedrettin KALIN, davalar kazanılsa da ya temyize götürüldüğünü ya mahkeme heyetinin değiştirildiğini ya da uygulanmadığını söyledi.

Kazanılan davalardan örnekler verdi. Bunun yanında dava açabilmenin ekonomik yükünün artık kaldırılamayacak kadar artırıldığına dikkat çekti.

Toplantı salonunu dolduran İstanbul’da yaşayan Artvinliler programın sonunda günün anısına Artvin Ailesi fotoğrafı çekinerek, bu tür etkinliklerin daha çok yapılması gerektiği belirtildi.

 

https://www.birgun.net/…/ilicten-cerattepeye-madencilik…

Kaynak: Haber Merkezi İliç’ten Cerattepe’ye Madencilik Konuşmaları: Cerattepe büyük risk taşıyor

Oğulcan AYDIN

Artvinliler Hizmet Vakfı tarafından İstanbul’da bulunan Artvinliler Hizmet Vakfı Binası’nda “İliç’ten Cerattepe’ye Madencilik Konuşmaları” başlıklı konferans ve panel düzenlendi. Uzmanlar madenlerin ölüm saçtığını ifade etti.

Konferansta, Prof Dr. Ali DEMİRSOY, Doç Dr. Oğuz KURDOĞLU, WWF Türkiye Doğal Hayatı Koruma Vakfı Genel Müdürü Ömür KULA söz aldı. İkinci oturumda Yeşil Artvin Derneği Başkanı Neşe KARAHAN ve Avukat Bedrettin KALIN’ın konuştuğu paneli, Vakıf Üyesi Mikail Yağcı yönetti.

Panelde ilk sözü alan Prof. Dr. Ali DEMİRSOY, ‘Bilim Eksikliği ve Türkiye’nin Sorunları’ başlığında İliç’te yaşananlara dikkat çekti. Dünya’nın en yüksek liç yığını piramidinin 24 katlı olduğunu ancak İliç’teki Çöpler Altın Madeni’nde 36 kata çıkıldığını hatırlatan

Prof. Dr. Ali DEMİRSOY, “Siyanür çok hızlı buharlaşır, sıvı olmadan gaz hale geçer. Su ile bir araya geldiği zaman etkili bir zehre döner. İliç’te halkı kandırmak için 2012’de bin kişilik cami yaptılar, ardından siyanür havuzları inşa ettiler. Siyanürün bir miligram gaz hali sizi öldürür. Siyanür kısa sürede beyni ve kalbi etkiler. Kapasite artırımı öncesinde 6 bin 500 ton siyanür atığı vardı, miligrama dönüştürüldüğünde bütün ülkeyi öldürür bu rakam. Sızıntı siyanür bileşikleri her çeşit ortamı kirletir, aynısı Artvin’de de olacak. Yediğiniz meyve sebzelerde de bu bileşikler var, ilerleyen süreçte metal zehirlenmesi vakaları ile karşılaşılacak” dedi.

CERATTEPE BÜYÜK RİSK TAŞIYOR

Ardından “Yeni Tufan Madencilik İçin Artvin’de Tekrar Düşünme Vakti” başlığında konuşan Doç. Dr. Oğuz KURDOĞLU, “Türkiye’de madencilik anlayışı bir tufan içinde, ülkenin yüzde 63’ü madene ruhsatlı” dedi. Artvin’in özel bir ekosisteme sahip olduğunu belirten Doç. Dr. Kurdoğlu, “Ancak 2008 ile kıyasladığımızda Artvin’de doğal alanlar perişan hale gelmiş durumda. Cerattepe’deki patlatmaların heyelanları etkileyeceği raporlarla sabit. Cerattepe Madeni sarp ve dik bir alanda bu çok büyük risk taşıyor. Artvin’de verilen tahribat, doğayı atık sahası haline getirdi. Türkiye’de bir çevre kaygısı yok, arazi ucuz, can ucuz. 1993 – 2023 arasında yaklaşık 86 bin ÇED başvurusu olmuş, sadece 77 tanesine ÇED olumsuz cevabı verilmiş. Bu ÇED mekanizmasının denetleme mekanizması olmadığını gösteriyor. ÇED gerekli değildir kararları en çok petrol ve maden faaliyetlerinde geçerli. Dünyada madencilik ile yoksulluğu önleyemezsiniz, ama sömürge madenciliği yaparak zenginleşebilirsiniz. Bu ülkenin tüm kaynaklarını kendi ülkelerine götürüyorlar” ifadelerini kullandı.

‘İNSAN GÜCÜ DOĞAYA YETMEZ’

Ardından söz alan WWF Vakfı Genel Müdürü Ömür KULA ise şöyle konuştu: “İnsanlar kendi çıkarı için doğayı tahrip ediyor, bir avuç insan olarak önünde durmaya çalışıyoruz” ifadelerini kullandı. Kula şöyle konuştu: “Doğa hepimizden güçlü, insanın gücünün doğaya yetme şansı yok. Doğaya hizmet etmeyi öğreneceğiz ya da yok olacağız. Madencilikten elde edilecek gelir, ekosisteme verilen tahribata değmez. Hükümetlere etki etmek durumundayız. Son beş yılda insanlığın yarattığı tahribatı toplamın üçte birine tekabül ediyor. Düzenin varacağı yer ilerleyen süreçte kaynaklarına muhtaç hale getirecek, su almak zorunda kalacağız.”

YATIRIMCILARA ‘UYGUN’ YASALAR

Etkinliğin ikinci oturumunda gerçekleştirilen panelde ise ilk olarak sözü Doğu Karadeniz’de önemli çevre davalarına bakan Avukat Bedrettin KALIN aldı. “Madenlerin sahiplerinin yabancı sermayeye dayalı olduğu bir yerde bağımsızlıktan söz edilemez” diyen Kalın şu ifadeleri kullandı: “İliç ve Cerattepe süreçleri hukuksuzluğun izlerini taşıyor. Yasaları işlerine geldikleri gibi değiştiriyorlar. Yasalar yatırımcıların ihtiyaçlarına göre düzenleniyor. Yasasız hukuksuz bir düzende at koşturmayı planlıyorlar. Böyle bir yağma ve talan düzenini seçim sonrası yine aynı şeyi yapacak. Siyasi iktidar seçim dönemi için ağırdan alıyor, Artvin gibi bir ilde 525 ruhsat dağıtılmış, bir kısmı şimdilik bekletiliyor. Artvin olarak bu kadar maden yükünü kaldıramayız. Bu akıl tutulmasını yurttaş kabul etmez.”

Yeşil Artvin Derneği Başkanı Nur Neşe Karahan ise Cerattepe’de açık kazıya geçememelerin sebebi sivil toplumun dik durmasından kaynaklı olduğuna dikkat çekti. Karahan şunları aktardı: “2011’den beri Cerattepe için mücadele ediyoruz. İliç’ten sonra yurttaşın duyarlılığı arttı. Biz de Artvin’deki sürecin nasıl olduğunu duyurmaya devam edeceğiz. Bu yıkım süreci ülke için de önemli.”