AnasayfaArtvin'den HaberlerÖMER YERLİKAYA, ÇAPULCULAR SOKAĞI’NI OKURLARIYLA BULUŞTURDU

ÖMER YERLİKAYA, ÇAPULCULAR SOKAĞI’NI OKURLARIYLA BULUŞTURDU

ÖMER YERLİKAYA, ÇAPULCULAR SOKAĞI’NI OKURLARIYLA BULUŞTURDU

 

Ömer Yerlikaya “Çapulcular Sokağı” adlı Kitabı İçin Okurlarıyla Bir araya Geldi.

Hayati Akbaş

ARTVİN-Artvinli Yazar Ömer Yerlikaya 5. Kitabı Olan Çapulcular Sokağı adlı eseri için Patika Kitap Evi’nde imza günü düzenledi.

Patika Kitap Evi’nde okurlarıyla bir araya gelen Artvinli Yazar Ömer Yerlikaya, “Çapulcular Sokağı” isimli kitabı hakkında söyleşi yaptı.

2005 yılında Rüzgârlı Tepeler adlı kitabıyla okurlarına merhaba diyen Ömer Yerlikaya, 2016 yılında, “Bu Şehrin Delikanlısı” ve yine aynı yıl “Küçük Şehrin İnsanları” 2017 yılında “Hey Gidi Günler Hey”, 2018 yılında son kitabı “Çapulcular Sokağı” adlı okurlarına sunan Yerlikaya son kitabı için imza günü düzenledi.

Kısa bir söyleşinin ardından okurlarının kitaplarını imzalayan Yelikaya eserlerin devamının geleceğini söyledi.

-Serhad Artvin Gazetesi’nin bana ve eserlerime inanılmaz katkısı var

Ömer Yerlikaya 2005 yılında emekli olduğunu ve Serhad Artvin Gazetesi’nde Sokak Manzaralı adlı köşede yazmaya başladığını ifade ederek, “Serhad Artvin Gazetesi İmtiyaz Sahibi Orhan Şengün’ün bana ve eserlerime inanılmaz katkısı var. Kendisine teşekkür ediyorum” dedi.

Emekli olmadan önce Rüzgârın Tepeleri adlı kitabımı yazan Yerlikaya açıklamasının devamında, “Eğer Serhad Artvin Gazetesi’nde bir köşem olmasaydı, edebi hayatım Rüzgârlı Tepeler’le sınırlı olacaktı” dedi.

Yerlikaya, “Sokak Manzaraları isimli köşemde, binin üzerinde makale yazdım.  Siyaseti yazdım, ekonomiyi yazdım, hayatı yazdım, milli eğitim sistemini yazdım, sağlığı yazdım yeri geldi eleştirdim kısacası yaşamda olan her şeyi yazmaya gayret ettim. Son iki yıldır da otokontrol uygulamaya başladım önce yazdıklarımı kendim okudum. 1 Beş yüz civarında yazı yazdım bu köşemde.

İstanbul’dayken de Ahmet Meriç ile alakalı bir makale yazdım çokta ilgi gördü. İz Bırakanlar adı altında yazdım Ahmet Meriç için yazdığım makalemi. Ben o makaleyi yazınca diğer bütün çalışmalarımı bir kenara bıraktım inanılmaz ilgi gördü.

Öte yandan benim çalışmalarımın en büyük sıkıntısı kitaplarımın maliyetini karşılayabilmek. Sponsor bulamıyorum. Yoksa kitabı Artvin’de satabilmek zor oluyor. Ayrıca Artvin’de biyografi yazmak bir hayli zor. Bazı olumsuz şeylerle de önümü kesmeye çalıştılar. Fakat ben yılmadım.

Bu Şehrin Delikanlısı, inanılmaz ilgi gördü. Hatila Vadisi’nin güzelliğini anlatan Küçük Şehrin İnsanlarını yazdım. O dönem kamyon şoförlerimizin yaşamını anlattım.

Şimdi de Çapulcular Sokağı’nda da 1915 yılından itibaren, Artvin’de yaşanmış çok önemli olayların tamamı var. Adeta belgesel niteliğinde. Bu kitabımda da yine bir halk kahramanı Yalman Yılmaz’ı, onun ailesini ve onunla birlikte gelişen olayları anlatıyorum. Çok araştırdım bu kitabımı yazarken. Geniş bir araştırma yaptım.  1915 yılında bölgeyi Ruslar istila ediyor. Kars, Ardahan, Artvin, Rize, Trabzon, Gümüşhane, Bayburt bütün bölgeler, Ermenilerin, Rusların istilasına uğruyor ve insanlar kurtulmak için kaçıyorlar. Giderken de yollarda insanlar hastalanmış, eziyetler görmüşler, döndüklerinde de geride bıraktıklarını bulamamışlar. Bölgemizin mert insanını karakteristik özelliklerini anlatmaya çalıştım kitabımda. O dönemlere ışık tutan bir eser oldu.   Yeni bir çalışmam daha var. Çapulcular Sokağı baskıya girdiğinde ben yeni bir kitabıma daha başlamıştım.

Günümüzde okuma oranı o kadar azaldı ki Türk insanın kişi başı bir yılda kitap okuma süresi 6 dakika. Şimdi Avrupa da bu oran 6 gün. Bu çok doğru bir şey değil ama Artvin’de çok güzel ozanlarımız var. Harika şiirler yazıyorlar, Artvin kültür şehri. Yani dışarıdan gelen yazarlara daha çok ilgi var. Önce Artvin insanına sahip çıkmalıyız. Bu esnaflar için de geçerli. Böyle bir ortamda insanların kitap alması beklenmiyor. Ama gazete de yazdığım için benim yazılarım oldukça okunuyor” diye konuştu.

Çapulacılar Sokağı’na okurlardan büyük ilgi

Yerlikaya söyleşinin devamında; “Bir roman bazen bir öykü gibi sevdirir kendini. Bir bahar tazeliği gibidir; bir akarsu gibi çırpıntılı yüzünü gösterir uğultusunu, ışıltısını, akışını satırlar arasına serpiştirir. Bir yanı sıcacıktır, insanın içini ısıtır yüreğini kabartır. Bir duygu seli yoğun bir akış içinde okuyucuyu sarsar ve kitabı elinizden bırakmak istemezsiniz. Sözcükler, kelimeler, satırlar, cümleler öylesine ahenklidir ki sanki aşklara, sevdalara, heyecanlara, hüzünlere yazılmış büyülü bir şiir gibi gelir insana. Doyumsuz güzelliği, parlak renkli gözleriyle insanın içini ürperten sevimli bir kedinin bakışlarındaki tat gibidir ya da çiçeğe bürünmüş küçük esintide salınan bir kızılcık dalının güzelliğini katar içine. İçinde insanın ruhunu okşayan bir çeşni, insan gizemine güzellik katan bir tat vardır.

Ömer Yerlikaya akıcı dili, şiirsel üslubuyla okuyucusunu derinden sarsmaya devam ediyor. Çapulacılar Sokağı kutlu bir neşenin, zindeliğin sevginin, hüznün, gözyaşının yaşam realitesi olarak aynı potada eritildiği bir roman. Bir şehrin geçmişine ışık tutmakla birlikte her insanın farklı bir dünya olduğunu da gözler önüne seren destansı bir anlatıma sahip. İnsan ruhunun derinliklerindeki duyguları açığa çıkaran Çapulacılar Sokağının sayfalarını heyecanla çevireceksiniz” açıklamasında bulundu.

Yerlikaya, kendisine bu imkânı sunan Patika Kitabevi’ne teşekkür ederek söyleşiye okurlarla bir süre sohbet edilerek devam etti.