KATİL KELEBEK KARADENİZ’İ İSTİLA EDİYOR!
Doğu Karadeniz halkı, 2007’den bu yana bölgede görülen, bahçelerde yetiştirilen bütün sebze-meyveyi yok eden ve bu nedenle ‘Katil Kelebek’ olarak adlandırılan Ricania simulans zararlısına karşı tedbir alınmasını istiyor.
Hayati Akbaş
RİZE-Doğu Karadeniz halkı, 2007’den bu yana bölgede görülen, bahçelerde yetiştirilen bütün sebze-meyveyi yok eden ve bu nedenle ‘Katil Kelebek’ olarak adlandırılan Ricania simulans zararlısına karşı tedbir alınmasını istiyor.
CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Bekaroğlu, TBMM’ye verdiği soru önergesiyle, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’den sorularına cevap istedi. Doğu Karadeniz Bölgesinde halkın yaşamını olumsuz etkileyen, bölgede tüm sebze ve meyvelere zarar verip yok ettiği için yöre halkı tarafından ‘Katil Kelebek’ olarak adlandırılan Ricania simulans zararlısı ile mücadele edilmediği için sürekli olarak popülasyonunu artırdığını belirten Bekaroğlu, 2016 yılında konuyla ilgili soru önergesine Tarım Bakanlığınca verilen cevapta biyolojik ve biyoteknik mücadele yöntemleri uygulanacağının ifade edildiğini hatırlatarak, “Aradan geçen 3 yılda bölgede biyolojik, biyoteknik ya da daha başka bir yöntemle mücadele edildiğini ne gören ne duyan oldu!” dedi.
ÇAYKUR ZARARSIZ MI GÖRÜYOR!
Bekaroğlu, zararlı ile ilgili olarak 2016 yılında soru önergesi vermiş, Tarım Bakanlığı cevabında, “Ricania simulans zararlısına karşı, çay bölgesinde pestisit kullanılmadığından çay zararlılarının doğal düşman baskısı altında olması nedeniyle zararlının aleyhine doğal dengenin kurulabileceğinin düşünüldüğünün, temelde biyolojik mücadele ve biyoteknik (tuzak) mücadele yöntemlerinin uygulanacağını” ifade etmişti.
Bakanlığın bu zararlı ile mücadele başlatmamasında, ÇAYKUR’un ‘Çaya zararı yok’ şeklindeki raporlarının etkili olduğunu belirtilirken, ilk zamanlarda Artvin’in Hopa ve Arhavi ilçeleri ile Rize’nin birkaç ilçesindeki sahil kesiminde görülen bu zararlı, bugün sahil şeridinde Rize, Trabzon, Giresun ve Ordu’ya kadar ulaşmış olup, 300 m. rakıma kadar görülmektedir.
“Bakanlığın 2016’daki cevabında çaya zararı olmadığı ifade edilmiş olsa da; Doğu Karadeniz Bölgesinde hayatı olumsuz etkileyen, hatta insanların yaşamını tehdit eder hale gelen, çay bahçelerinde de çokça görülen ve çay bitkisinin taze yapraklarını sarıp zarar verdiği çay müstahsillerince dile getirilen bu zararlı ile etkili bir mücadele yürütülmelidir.” Diyen Bekaroğlu, aksi taktirde sürekli olarak popülasyonunu artıracağını ve giderek ülkenin daha geniş coğrafyalarına yayılacağını öne sürdü.
Ricania simulans zararlısının, vatandaşın kendi imkânlarıyla mücadele ederek çözebileceği bir sorun olmadığını, halkın Bakanlığın bu konuya el atmasını beklediğini, kendi haline bırakıldıkça hızla yayılan bu zararlı ile mücadelenin giderek daha zorlaşmakta ve maliyetinin de artmakta olduğunu belirten Bekaroğlu, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’ye şu soruları yöneltti:
- Bölge halkının yaşamını tehdit eden bu zararlıya karşı mücadele edilmemesinin nedeni olarak, ÇAYKUR’un ‘Çaya zararı yok’ şeklindeki raporlarının olduğu iddiası doğru mudur? Çay müstahsilinin çaya zarar verdiğini tespit etmesine karşın, çaya zarar vermediği bir uzman ekip tarafından tespit edilmiş midir?
- Ricania simulans zararlısına karşı bugüne kadar ne tür tedbirler alınmıştır? Bunun için bütçeden herhangi bir harcama yapılmış mıdır? 2019 yılında bu iş için ne kadarlık bütçe ayrılmıştır?
- Bugüne kadar bölgenin hangi lokasyonlarında biyolojik ve biyoteknik mücadele yapılmıştır; bunlardan olumlu sonuç alınmış mıdır? Alınmışsa bu zararlının sürekli olarak populasyonunu artırmasının nedeni nedir?
- Ricania simulans’ın bölgeye verdiği zararın maddi boyutları konusunda uzman bir teknik ekip tarafından araştırma yapılmış mıdır? Vatandaşların maddi kayıplarını telafi etmeyi düşünüyor musunuz?
- Bu zararlı ile bugüne kadar neden mücadele edilmemiştir; bu konuda karar verici kimdir? 10 yıldır etkili bir mücadele uygulanmadığı için sürekli olarak yayılan bu zararlı ile bundan sonra ciddi bir mücadele yürütülecek midir?”