AnasayfaArtvin'den HaberlerCHP ARTVİN İL BAŞKANI KURT 2016 YILI YORUCU BİR YIL OLDU

CHP ARTVİN İL BAŞKANI KURT 2016 YILI YORUCU BİR YIL OLDU

CHP ARTVİN İL BAŞKANI KURT 2016 YILI YORUCU BİR YIL OLDU

CHP Artvin İl Başkanı Ali Yücel Kurt, 2016 yılının değerlendirmesini yaparak açıklamalarda bulundu.

ARTVİN-CHP Artvin İl Başkanı Ali Yücel Kurt, 2016 yılının değerlendirmesini yaparak açıklamalarda bulundu.

Başkan A. Yücel Kurt,  2016’nın Artvin ve Türkiye için yorucu bir yıl olduğunu belirterek; “Değerli Artvin halkı; Bildiğiniz gibi çok zor ve çetin bir sürecin içerisinde geçiyor, siyasi, ekonomik ve sosyal çalkantılarla her haftamız hatta her günümüz başka başka gündemlerle sarsılıp yoğunlaşmaktadır. Evet; Rusya, Türk polisi teşkilatımıza güvenmeyip büyükelçinin öldürülmesinin soruşturulmasını sonuçsuz kalmasından veya üzerinin örtülmesinden endişe duyduğu için 18 kişilik bir ekiple ülkemize gelmiştir.  Rusya ve İran Halep’in tahliyesinde sorumluluğu Türkiye’ye yüklemesinin bugüne kadar cihatçılara uyguladığımız destek politikasından dolayı olduğu açıkça görülmektedir.

Ayrıca; Suriye’de bulunan örgütlere Türkiye’nin etkili olduğunu ARAP medyasından öğreniyoruz. Bu durum ülkemizin Suriye’de ne kadar terör örgütleriyle iç içe geçmiş olduğunu açıkça göstermektedir. Rusya’da bu duruma açıkça ne yaparsanız yapın demiştir. Bu arada ABD ve müttefikleri Suriye’de insiyatifi Rusya ve İran’a kaptırmanın sıkıntısını yaşamaktadır.  HALEP’ teki tahliye işlemlerindeki hükümetimizin bu süreçteki rolünü garantörlüğü radikal İslamcı terör örgütlerinin ülkemize gelmesi ve gelecek günlerde TERÖR tehdidinin ülkemizde artmasına yol açma imkânının da sağlamış olacaktır.

Bizim gibi sınırı uzun olan Ürdün 2 Milyona yakın Suriyeliye ev sahipliği yapıyor ancak Ürdün’de ne terör, ne ekonomik sıkıntı ne de siyasi sorunları yaşamaktadır. Bütün bunlardan da açıkça görülüyor ki… Türkiye yeni Osmanlıcılık siyasetiyle bölgemizde hızla irtifa ve güven kaybederken İran bölgesel güç olma ve etkenliğini genişletme durumuna girmiş etkinliğini arttırmaktadır.

Sonuç olarak Türkiye bölgemizde yalnızlaşan ve sadece Rusya endeksli politika uygulaması durumuna gelen bir ülke olmuş veya dönüştürülmüştür. Dış politikada böyleysek iç politikalarda ne durumdayız birde oraya bakalım. Bugün ki sınırlı demokrasi ortamında bile korku içinde yaşayan en temel haklarını kullanmaya çekinen, zarar görmemek için iktidara yakın gözükmeye çalışan işçi, memur, emekli, çiftçi, işveren, işsiz ve tüm halkımıza diyoruz ki korkularımızdan başka kaybedecek bir şeyimiz yoktur. Amaçlanan anayasa değişikliği gerçekleştiği takdirde yüz yıllık Cumhuriyet mücadelemizde kazandığımız haklarımız azda olsa hukuk devletimiz ve ülkemizin tüm mal varlığı bir kişinin insiyatifine kalacaktır.

Ancak; Cumhuriyet ve Demokrasiyi kanıyla kuran ve koruyan halkımızın demokrasi, hukuk ve anayasal haklar mücadelesinde yanımızda yer alacağına inanıyor ve güveniyoruz. Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM) ülkemizi kanun hükmündeki kararnameler ( KHK ) nedeniyle siyasi denetim ve gözetim uygulaması kapsamına dâhil edilmesi yönündeki girişim ülkemiz demokrasisine, AB ilişkilerine, diğer devletlerle olan ilişkilere ve özellikle ekonomisine çok ağır faturalar eklenmesi kaçınılmaz bir sonuç olarak görülmektedir.

Türkiye maalesef tutuklu gazetecilerle tavan yapmış, dünya genelinde 348 gazetecinin üçte biri 147 gazeteciyle birinciliği yine başkasına vermemişizdir. Türkiye’nin peşine sırasıyla Çin, İran ve Mısır’ın olduğu da dikkat çekicidir. TUİK yeni hesaplama yöntemiyle büyüme hızımız Çin ve Hindistan’ı geride bırakarak 3-4 gibi büyümeyle yüzde 6 ve 7 üzerine çıkmıştır. Bu durum gerçeği yansıtmamakla birlikte halkın geliri bu yeni yöntemle orta gelir tuzağını da 1500 doların üstüne geçtiğini de görmekteyiz.

Bu durum iktisatçıların, ekonomistlerin ve uluslararası finans kuruluşlarının ülkemize gayri ciddi baktıkları aşikârdır. Ancak; yaklaşık 11,5 milyon kişinin “SİCİL AFFI” kapsamına alınması olumlu bir girişimdir. Bu girişim neticesinde iç piyasamızı hareketli aylar bekliyor demektir. Ayrıca piyasalara da güven tazeleyeceği anlamı da çıkmaktadır.

Sonuç olarak;  Daha önce içeride ve dışarıdaki siyasi yanlışlıkların faturasını Ahmet Davutoğlu’ na çıkartılacağını söylemiştik. Rusya, Suriye, İsrail ve Mısır politikalarında dönüşüm yapılmış, Moskova’daki Rusya, İran, Türkiye toplantısındaki Türkiye’nin önceliğinin Suriye’de rejim değişikliği olmadığı deklare edilmiş. Mavi Marmara davalarının tümü düşürülmüş Irak ve Musul iddiası artık ağıza bile alınmamıştır. Yani bedel ağırlaştıkça AKP kendi içinden birisini suçlu ilan etmektedir. Acaba sayın başbakanımız Yıldırım’ın aynı sonuçları yaşaması gerçekte içten bile değildir. 2017’ye yaklaştığımız bu günlerde 2016’nın özellikle başından sonuna kadar Artvin’imiz için çok zor geçmiş Şubat 15’de başlayan Cerattepe direnişi ve Rize İdari mahkemesine gidilmesindeki baskısı, 15 Temmuz hain darbe girişimi Artvin’imizi ve ulusumuzu bir hayli yormuş, siyasal, sosyal ve ekonomik çalkantıları getirmiştir. Zor geçen bir yılın ardından 2017 yılının başta Artvin’imiz olmak kaydıyla ülkemize ve milletimize huzur, barış, sevgi dolu yıl getirmesini Suriye’deki askerimizin biran önce işini bitirip sağ salim ülkemize dönmelerini bir daha şehit haberlerinin duyulmaması ve karşılaşmamayı diler yarından endişesiz bir gelecek getirmesinin ve umutlarla dolu olmasını temenni ederim” dedi.

HAYATİ AKBAŞ